Endüstri 4.0’ın işgücü özellikleri

Müfit Akyos Y
Endüstri 4.0’ın işgücü özellikleri

Bilim ve teknolojinin uç noktalarında yüksek nitelikli bireylerin varlığı ülkelerin geleceği ve refahı için gereklidir.

Endüstri 4.0 rüzgârı esmeye devam ediyor - her ne kadar ülkemizde biraz “körlerin fili tarif etmesi” biçiminde olsa da-. Yine de konunun gündemde ve konuşuluyor olması olumludur.  Bilimkurgudan Yaşamın Gerçeğine: Endüstri 4.0 (HBT S.7/13 Mayıs 2016) başlıklı yazımda “Ancak devrimin [End. 4.0] kodlarının açık bilgi durumuna gelmesi, çok yüksek nitelikler gerektirmesi ve karmaşık yapısı nedeniyle “arkadan gelenlerin” yetişme olasılığını çok güçleştirecektir… Başta Endüstri 4.0’ın gerektirdiği “insan tipinin” sahip olması gereken özelliklerin çok farklı olması ülkemiz gibi eğitim sistemini geleceğe hazırlayamamış olanların şansını çok azaltmaktadır.” denilmekteydi.

Gelişmiş ülkelerin Endüstri 4.0 bağlamında önümüzdeki birkaç on yılı esas alan geleceğin işgücü becerilerini tanımlama çalışmaları yapmakta oldukları görülmektedir. Bu çalışmalarda, gereken beceriler Endüstri 4.0’ın belirleyici özellikleri olan disiplinler arası, etkileşimli, ağyapı esaslı, sistem özellikli ve veri tabanlı olması esas alınarak tanımlanmaktadır. Buna göre, karmaşık problemleri çözme, eleştirel düşünme, yaratıcılık, insan yönetimi, başkalarıyla eşgüdüm sağlayabilme, duygusal zekâ, usa vurma ve karar verme, hizmet yönelimli olma, görüşme ve ikna etme ve bilişsel esneklik öne çıkan ortak becerilerdir.


Endüstri 4.0’ın, uygulandığı sistemlerin işleyişini nesnelerin iletişimini ve eşgüdümünü esas olarak veri analizi yoluyla yapıyor olması sistem içindeki nitelikli işgücünün de veri analizi, yorumlaması ve karar vermesi becerilerine sahip olmasını gerektirmektedir. Bütünüyle sistemler söz konusu olduğundan sistem analizi, usa vurma ve karar verme beklenen becerilerdendir.

Biraz daha ayrıntıda ele alınacak olursa geleceğin işgücünün sahip olması beklenilen becerileri temel beceriler, süreç becerileri ve çapraz işlevsel beceriler başlıkları altında tanımlamak olasıdır.

Temel beceriler, bugün için de geçerli olan aktif öğrenme, sözlü ifade, okuduğunu anlama, yazılı anlatım, anlamlandırma ve bilişim okuryazarlığı ve yeni medya araçlarını kullanma becerileridir.

Süreç becerileri ise aktif dinleme, eleştirel düşünme ve kendini ve başkalarını gözlemedir. Geleceğin bilim, teknoloji, üretim ve hizmet dünyasının disiplinler arası özellik taşıyacağı dikkate alındığında çapraz işlevsel beceriler önem kazanmaktadır.

Bu bağlamda sosyal beceriler olarak başkalarıyla sanal ve gerçek ortamlarda eşgüdüm sağlayabilme, sosyal ve duygusal zekâ, görüşme ve ikna etme, öğretme ve eğitme becerileri söz konusudur. Kaynak yönetimi (finans, malzeme, insan,  zaman) becerilerinin yanı sıra teknik beceriler başlığı altında ekipman işletimi ve kontrolü, programlama, kalite kontrol, teknoloji ve kullanıcı deneyimi tasarımı öne çıkan becerilerdir.

Doğaldır ki eğitim kademelerine ve meslekler özeline inildiğinde yukarıda sözü edilen becerilerin kombinasyonları oluşacak ve öne çıkacaktır. Buradan hareketle eğitimin değişik kademeler ve meslekler için tasarımlanması ve giderek eğitim öğretim siyasalarının biçimlendirilmesi de gerçekleştirilecektir.

Yaşamda karşılığı olmayan değerler üzerinden biçimlendirilmeye çalışılan eğitim müfredatımız ile değil Endüstri 4.0’ın gerektirdiği işgücünü oluşturmak, günümüzün endüstri ve hizmet kesiminin nitelikli işgücünü karşılamak bile olanaksızlaşacaktır.

Çok değerli çocuklarımızın geleceğin dünyasına hazırlanabilmesi için okul öncesi eğitimden başlayarak laiklik temelinde bilimsel yaklaşımlarla eğitim ve öğretim sistemini şimdiden kurgulamak ivedi bir görevdir.

Çocuklarımızın geleceği için HAYIR!

Müfit Akyos

*Bu yazı HBT'nin 51. sayısında yayınlanmıştır.

Müfit Akyos