Büyük pandemiler (7): Edward Lenner, Leydi Montagu ve sütçü kızlar…

Mustafa Çetiner
Büyük pandemiler (7): Edward Lenner, Leydi Montagu ve sütçü kızlar…

18. yüzyılda İngiltere’de başlayan ve Avrupa’ya da yayılan bir inanış vardır, “sütçü köylü kızlar, güzel ve sağlıklı olurlar…”

Aslında bu söylencenin bir nedeni var. İlk olarak 10. yüzyılda başlayan ve tüm dünyaya yayılan çiçek hastalığı, insanlığın başına bela olmuştur.

Çiçek hastalığı, her yaş ve cinsiyette görülen, iltihaplı kesecik benzeri kabarcıklara neden olan, iyileşirken yüzde izler bırakan, ateşli ve tehlikeli bir bulaşıcı hastalık. Bu nedenle hastalığı atlatan insanların yüzlerinde izler kalır.


Bu izler insanların fiziksel olarak güzelliklerinin de bozulması anlamına gelir. “Güzel, köylü, sütçü kızlar” efsanesinin nedeni işte bu çiçek hastalığıdır.

Çiçek aşısını ilk bulan Dr. Edward Lenner, 18. yüzyılda bu süt sağan kadınların ciltlerinin pürüzsüz olduğunu ve hiç çiçek hastalığı izi taşımadıklarını fark etti. Bunun nedenini, çiçek hastalığının (smallpox) büyükbaş hayvanlarda görülen formu (cowpox) ile inek sağarken temas etmelerine ve bağışıklık kazanmalarına bağladı. Bu kadınların çiçek hastalığına yakalanmadıklarını ve bu nedenle yüzlerinde yara oluşmadığını ve pürüzsüz ciltlere sahip olduklarını ileri sürdü.

Aslında bu bir söylenceydi, işin gerçeği bu efsaneden farklı.

Çiçek aşısının mucidi olarak kabul edilen Dr. Edward Jenner, bir köy papazının oğlu olarak dünyaya geldi ve sonra tıp okudu. 1775 yılında, çocuklar üzerinde çiçek hastalığına karşı ilk aşı çalışmalarını yaptı. Aslında yaptığı, hasta olmayan kişilere düşük miktarda büyükbaş hayvanlardan elde ettiği çiçek virüsünü (cowpox) vermekti. Bu şekilde çiçek hastalığına karşı bağışık hale gelen kişilerde asıl çiçek hastalığı (smallpox) ortaya çıkmıyordu.

Dr. Jenner buluşu ile ayrıntılı bir makale yayınladı. Ancak o günün otoriteleri yazıyı küçümsediler ve Jenner’ın yaptıklarını ciddiye almadılar. Dr. Jenner’ın biyografisini yazan arkadaşının, bu “süt sağan güzel köylü kızlar” hikayesini biraz da Jenner’ın popülaritesini arttırmak için kasıtlı olarak uydurduğu ve yaydığı söylenir.

Aslında Jenner’dan önce de çiçek hastalığı lezyonlarını kendi vücuduna süren kişilerin – bu işleme inokülasyon ismi veriliyordu – hastalığa karşı bağışıklık kazandığı biliniyordu. Jenner bu işlemi daha bilimsel bir şekle sokmuş ve büyükbaş hayvanlarda görülen çiçek hastalığı virüsünü kullanarak insanları bağışık hale getirmiştir. Çiçek aşısının mucidi Dr. Edward Jenner’dır ancak Jenner’dan bahsedip de Mary Worthley Montagu’yu anmadan olmaz.

Leydi Montagu ile çiçek hastalığı arasındaki ilişkiye geçmeden biraz ondan söz etmek yerinde olur.

Leydi Montagu, 1700’lü yılların ilk çeyreğinde İngiltere’nin Osmanlı büyükelçilerinden biri olan Edward Worthley Montagu’nun eşiydi. 1716 yılında yani Lale Devri yıllarında 2 yıl süreyle İstanbul’da yaşadı. Çok iyi eğitilmiş, o zamanın koşullarında olabildiği kadar özgür bir soyluydu. Babasının ona seçtiği koca adayını reddedecek ve âşık olduğu bir diplomat ile evlenecek kadar da cesurdu. Leydi, yazdığı kitap ve şiirlerle zaten bilinirdi ancak özellikle İstanbul dönüşü İngiltere’de çok daha fazla konuşulan birisi haline geldi. Kadın hakları konusunda çağının çok ilerisinde görüşleri vardı. İstanbul’dan ayrıldıktan 20 yıl sonra, 40’lı yaşlarındayken bir İtalyan soylusuna âşık olmuş ve eşini terk ederek İtalya’ya yerleşmiştir.

Leydi Montagu’yu ünlü yapan onun İstanbul’u konu alan “Şark Mektupları” isimli eseriydi. Bu mektuplar Osmanlı hakkında yergiden çok övgüler içeriyordu.

Bu olağanüstü kadının en büyük şanssızlıklarından biri çiçek hastalığı ile karşılaşmasıydı. Hastalık o güzel ve pürüzsüz yüzünde izler bırakarak iyileşmişti. Kirpikleri dökülmüş ve göz etrafı kırmızı bir renk almıştı.

Bu tatsız olay eşinin İstanbul’a tayini çıkmadan bir yıl önce olmuştu. Belki de eşi, Montagu’yu bu halde İngiltere’de bırakmamak için çocuklarıyla ile beraber İstanbul’a gelmesi konusunda onu ikna etti.

İstanbul’a geldiğinde insanların yüzlerinde çok az çiçek hastalığına ait izler olduğunu gördü. İstanbul’da çiçek hastalığına biri yakalandığında hastanın da olduğu, 10-15 kişilik toplantılar düzenlendiğini, bazı yaşlı kadınların iğnelerle hasta kişinin kanından aldıkları virüsü toplantıya katılanların kollarına batırarak aktardıklarını yazdı. Hatta 3 yaşındaki oğluna da bu şekilde inokülasyon yaptırdı ve çiçek hastalığına karşı ilk bağışık İngiliz olarak tarihe geçmesini sağladı.

Leydi Montagu’nun hikayesi ilginç, önümüzdeki hafta devam edeceğim.

Mustafa Çetiner / [email protected]


Bu yazı HBT'nin 218. sayısında yayınlanmıştır.

Mustafa Çetiner

Prof. Dr. Mustafa Çetiner 1964 yılında Kayseri'de doğdu. Halen Acıbadem Sağlık Grubu Maslak Hastanesi'nde İç Hastalıkları, Hematoloji Bölümü'nde görev yapmaktadır. Hekimliği ve öğretim üyeliği yanında Popüler bilim, etik, tıp ve tıp tarihi konularında kaleme aldığı güncel yazılarıyla tanınır.