E-sigara (1)

Mustafa Çetiner
E-sigara (1)

E-sigaralar hakkında daha önce de yazdım, ancak bu haftadan itibaren e-sigara hakkında bir yazı dizisine başlamaya karar verdim.

Bu kararım e-sigara konusunda bir uzman olmamdan ötürü değil, yazı dizisini bu ön saptamayı göz önüne alarak okumanızı öneriyorum. Ancak şunu da eklemem lazım, konu ile ilişkili güncel literatürü izliyorum. Edindiğim izlenim insanlığın yeni bir tuzağa düşmek üzere olduğudur. Bu yazı dizisine başlamak kararı almamın nedeni de budur.

Neden mi yeni bir tuzak?


Bu sorunun üç boyutlu bir yanıtı var, ilki sigaranın tarihi, ikincisi kapitalizmin azgınlığı, üçüncüsü ise çok uyarıcı niteliği olan bilimsel veriler.

Sırayla başlayalım ama öncesinde Dünya Sağlık Örgütü, Tütün Kullanımı ile Mücadele Türkiye Sorumlusu eski dostum Dr. Toker Ergüder’in söylediklerini hatırlatmak isterim. “Dünya Tütün Atlasına göre geçen yıl dünyada sigaraya bağlı 6 milyon kişi yaşamını yitirdi. Bu altı milyon insanın %80’i düşük veya orta gelirli ülkelerde yaşıyor ”.

Yazacaklarımın tümünü bu çok önemli sözünü hiç unutmadan okumanızı rica ederim. Sigara sektörü, geçen yüzyılın ilk yarısında satışlarını arttırmak için savaşlara sığındı. Birinci ve ikinci Dünya Savaşları sigara sektörünün çok iyi kullandığı zamanlardı. Dünya nüfusunun %60-80’i 1943 yılında sigara içiyordu. O günlerin askerlere söyletilen sloganı şuydu; “we need tobacco as much as bullets” yani “kurşunlara olduğu kadar tütüne de ihtiyacımız var”.

Sigaranın kanser yapıcı etkisinin gösterilmesi en az 40 yıl aldı.

Sigaranın zararlı etkileri konuşulmaya başlandığı zaman, sigara sektörünün ilk refleksi daha az zararlı sigara üretmek çabası oldu. İlk filtreli sigaralar böyle ortaya çıktı. İlk başlarda tüketiciler filtreli sigaralara bayıldılar, filtrelerin kendi sağlıklarını koruduklarına inandılar. Ama olmadı, filtreli sigara içenlerin sigaranın zararlarından korunamadığı gösterildi. Toplumda duyarlılık artana ve insanların sigara filtrelerinin işe yaramadığını anlamasına kadar iş işten geçti, tröstlerin kasaları doldu, sigara tiryakilerinin sayısı arttı ve geride sigaraya bağlı ölen veya hastalık sahibi olan milyonlar kaldı.

Daha sonra “light” sigaralar gündeme geldi. Sigara şirketleri tüketicilere “light” sigaraların daha az zararlı olduğunu anlatmaya başladılar. Çok kişi incecik sigaralar içerlerse daha az kanser oluruz sandılar. Ancak süreç sigara firmalarının söylediklerinin doğru olmadığını, light sigaraların da insan sağlığı için büyük bir tehlike yarattığını gösterdi. Şimdi e-sigara dönemindeyiz, bu dönemi yorumlarken yukarıda anlattıklarımı düşünerek hareket etmek gerektiğini düşünüyorum.

Şimdi e-sigara ile ilişkili ticari gelişmelere göz atmanın zamanı geldi.

ALTRIA firması sigara dünyasının en büyük şirketlerinden biri. Dünyanın en önemli tütün üreticilerinden. Bu firma yakın zamanda ABD’de JUUL firması ile birleşme kararı aldı. JUUL firması, dünyanın en büyük e sigara üreticisi, toplam e sigara pazarının %70’ine sahip bir firma.

ALTRIA fi rması, JUUL firmasına tam 13 milyar dolar ödeyerek, firmanın %35’ini satın aldı. Bu birleşmenin altında yatan, JUUL firmasının ALTRIA’ya ait sigara raflarında yer almak isteğiydi. JUUL böylece yer alamadığı sigara raflarında da satılabilir oldu.

ALTRIA, ABD’de çok yaygın ve pazarı tek başına domine eden bir firma ama bu onlara yetmiyordu, onlar daha fazlasını, tüm dünyayı istediler. Bu nedenle JUUL ve ALTRIA ortaklığının e-sigaralarını tüm dünya pazarlarına sunabilecek dünyada etkili, yeni bir ortak aramaya başladılar.

Bu sorun, ALTRIA’nın bir anlamda kardeşi, diğer anlamda rakibi olan bir firma ile çözüldü. ALTRIA fi rması, geçtiğimiz aylarda ünlü PHILIP MORRIS firması ile birleştiğini açıkladı. Bu borsalarda bile büyük etki yarattı.

PHILIP MORRIS’in 120 milyar dolar, ALTRIA’nın ise 88 milyar dolarlık değeri vardı ve bu iki devin birleşmesi ile yeni şirketin değeri 200 milyar doları aştı. Bu birleşme ile Philip Morris’ten sonraki en büyük tütün üreticisi olan British American Tobacco’nun hisseleri borsada tam % 3.0 düştü.

Bu ilk yazıda, yazının girişinde belirttiğim tarihi ve ticari perspektifi anlatmaya çalıştım. Sadece bu kadarı bile e-sigaraya mesafeli yaklaşmak için aslında yeterli ama daha bitmedi.

Yazmaya devam edeceğim.

Mustafa Çetiner / [email protected]

Bu yazı HBT'nin 182. sayısında yayınlanmıştır.

Mustafa Çetiner

Prof. Dr. Mustafa Çetiner 1964 yılında Kayseri'de doğdu. Halen Acıbadem Sağlık Grubu Maslak Hastanesi'nde İç Hastalıkları, Hematoloji Bölümü'nde görev yapmaktadır. Hekimliği ve öğretim üyeliği yanında Popüler bilim, etik, tıp ve tıp tarihi konularında kaleme aldığı güncel yazılarıyla tanınır.