Enerji içecekleri gerçekten enerji kaynağı mı?-2

Mustafa Çetiner
Enerji içecekleri gerçekten enerji kaynağı mı?-2

Geçtiğimiz hafta enerji içeceklerinin tarihinden bahsetmiş, bu ürünlerin içinde kafein ve şeker yanısıra taurin, karnitin, farklı tatlandırıcılar (sükraloz, mısır şurubu), bitkisel özler (ginkgo biloba, ginseng vb) ya da vitaminler (özellikle B12 vitamini) gibi bir çok destek ürününün bulunduğunu söylemiştim.

Avrupa Gıda Güvenliği Birliği (European Food Safety Authority) (EFSA)’ya göre günlük 400 mg kafein alımı güvenilir kabul ediliyor. Bu miktarın üzerinde kafein alındığında sinirlilik, uykusuzluk, sık idrara çıkma, çarpıntı, ritim bozukluğu, hazımsızlık, mide yanması, baş ağrısı gibi yakınmalar ortaya çıkabiliyor.

ABD’de, ilaçların aksine, enerji içeceklerinde bulunan kafein içeriği yasal olarak belirtilmek zorunda değil. Bu yüzden yaklaşık 16 farklı enerji içeceği markasında kafein miktarının açıklanmaması çokça eleştiriliyor. Yapılan bir çalışma, enerji içeceklerindeki kafein içeriğinin 6-242 mg arasında değişebildiğini ve bu miktarın 350 mg ‘a kadar yükselebildiğini gösterdi. Fikir edinmenizi kolaylaştırmak için bir fincan kahvede yaklaşık 90 mg kafein bulunduğunu hatırlatmalıyım.


Genellemek doğru değil ama kabaca belirtmek gerekirse, bir kutu enerji içeceği yaklaşık olarak 7-14 çay kaşığı şeker içeriyor. Birçok markanın şekersiz seçenekleri mevcut olsa da, bu ürünlerde şeker yerine tatlandırıcı kullanıldığını unutmamak lazım.

İsveç ve Amerika’da yapılan çalışmalarda, enerji içeceği tüketen çocuklarda diş çürüğü görülme sıklığının arttığı ve bunun şekere bağlı olduğu gösterilmişti. Yüksek kafein alımının çocuklarda nörolojik bozukluklar, kalp, kemik ve kas gelişiminde olumsuzluklara neden olabileceği ile ilişkili çalışmalar yayınlandı. Yüksek kafeine bağlı felç, yoğun anksiyete ve fobi gibi nöropsikiyatrik anormallikler de görülebiliyor.

Hiperaktivite ya da bipolar hastalığı olan kişilerin, bu tür ürünleri tüketmesinin sakıncalı olduğu ve mevcut nöropsikiyatrik bozuklukları arttırabileceği söyleniyor.

Amerikan Kalp Birliği (American Heart Association) tarafından 2019 yılında yayımlanan bir çalışmada, enerji içeceklerini tüketenlerde kalp fizyolojisinin olumsuz etkilendiği, aritmilerin ortaya çıkabileceği ve kan basıncının artabileceği gösterildi. Yazıda özellikle doğuştan kalp anomalisi bulunan, kalp hastalığı veya yüksek tansiyonu olan hasta grupları, enerji içeceklerinin zararları açısından uyarıldı.

Bu güne kadar enerji içeceklerine bağlı olduğu söylenen ve Amerikan sağlık otoritesi FDA tarafından resmen bildirilen toplam 34 ölüm olayı var. Bu içeceklerin popülaritesi arttıkça enerji içecekleri kullanımına bağlı olarak acil servislere başvurma sayıları da artıyor. Bu başvuruların büyük bölümünü kalp rahatsızlıkları ve ritim bozuklukları oluşturuyor. Hastaların bir kısmında bu içeceklerin içeriğindeki minerallerin neden olduğu böbrek hasarları da mevcut.

Raporlara bakıldığında, 2007 yılında enerji içecekleri kullanımı sonrası acil servislere başvuranların sayısı 10.068 iken, 2011 yılında bu sayı 20.783’e kadar yükselmiş görünüyor.

Bir başka önemli konu ise enerji içeceklerinin alkol ile birlikte tüketimi.

Alkol ile bu ürünlerin birlikte tüketilmesinin en önemli sorunu enerji içeceklerinin uyarıcı etkisinden dolayı, alkolün yatıştırıcı etkisinin maskelenmesi ve bu nedenle farkında olmadan alkolün fazla tüketimi. Bu durum alkol ilişkili sağlık sorunlarını ve trafik kazalarını arttırıyor.

Uzmanlar, enerji içeceklerinin uzun dönem olumsuz etkilerinin henüz bilinmediği konusunda tüketicileri uyarıyor. Henüz karaciğer, dolaşım sistemi üzerindeki etkileri ile şeker hastalığı ve metabolik sendrom gibi sorunlara yol açıp açmadığı bilinmiyor. Yüksek şeker içeriğinden dolayı özellikle çocuklarda, uzun dönemde şeker hastalığı ve aşırı şişmanlığa yol açabileceği düşünülüyor.

Bu nedenle son yıllarda Avrupa’da özellikle genç popülasyonun enerji içeceği tüketimini azaltmak için düzenlemeler yapılıyor. Norveç’te bir dönem enerji içeceklerinin satışı yasaktı. Avusturalya ve Yeni Zelanda’da enerji içecekleri için maksimum kafein miktarı 320 mg olarak belirlenmiş ve çok sıkı denetleniyor. 2018 yılında İngiltere’de de 16 yaş altına bu ürünler satılamıyor. Türkiye’de de 2017 yılından beri enerji içeceklerinin 18 yaş altı kişilere satışı yasaklandı.

Mustafa Çetiner / [email protected]

Bu yazı HBT'nin 180. sayısında yayınlanmıştır.

Mustafa Çetiner

Prof. Dr. Mustafa Çetiner 1964 yılında Kayseri'de doğdu. Halen Acıbadem Sağlık Grubu Maslak Hastanesi'nde İç Hastalıkları, Hematoloji Bölümü'nde görev yapmaktadır. Hekimliği ve öğretim üyeliği yanında Popüler bilim, etik, tıp ve tıp tarihi konularında kaleme aldığı güncel yazılarıyla tanınır.