Neuralink ve nöroetik

Özlem Kayım Yıldız Y
Neuralink ve nöroetik

SpaceX, Tesla, Hyperloop ve başka birçok ufuk açıcı girişimden sonra Neuralink ile karşımıza çıkan Elon Musk, kendi ifadesi ile ‘’insanı yapay zekâ ile birleştirmeye’’ hazırlanıyor. Neuralink bir beyin-bilgisayar arayüzü projesi, bir çeşit nörobiyonik uygulaması. 1960’larda görme engelli kişilerin beyinlerindeki görsel korteksin uyarılması ile başlayan ‘’nörobiyonik’’ bilimi, bozulmuş olan sinirsel fonksiyonları tamir etmek ya da yerine koymak için sinir sistemi içerisine yapay elektronik cihazların yerleştirilmesi ile ilgilenir. Nörobiyonik uygulamalar retinal ve koklear implantları, kronik ağrı sendromlarında omurilik uyarımını, uzuv kayıplarında kullanılan nöral protezleri, giyilebilir robotları, Parkinson ve epilepsi gibi hastalıkların tedavisinde uygulanan sinirsel uyarım yöntemlerini kapsar.

Henüz geliştirilme sürecinin erken evrelerinde sayılabilecek beyin-bilgisayar arayüzü, motor fonksiyon kaybı oluşturan hastalıklarda (felçlerde) ve kişinin dünya ile iletişiminin ortadan kalktığı ‘’içe kilitlenme sendromu’’, ‘’minimal yanıtlılık durumu’’ ve amyotrofik lateral skleroz gibi hallerde beyin aktivitelerinin kaydedilerek hareketin ve iletişimin sağlanmasını (nörokomünikasyon) amaçlar. Bunun için yüksek çözünürlüklü sinirsel aktivitenin elde edilmesi ve sınıflandırılması gerekir.

Bu amaçla girişimsel olarak beyin dokusu yüzeyine/içerisine yerleştirilen cihazlar veya fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme, saçlı deri elektroensefalografisi, magnetoensefalografi gibi girişimsel olmayan yöntemlerden yararlanılabilir. Korteks düzeyinde üretilerek yavaş bir biçimde mekansal olarak yayılan bilişsel aktivitelerin değerlendirilmesi için girişimsel olmayan yöntemler yeterli olabilse de bazı epileptik nöbetler ve motor aktivite gibi lokal sinirsel aktivitenin kaydı için bu yöntemler yetersiz kalabilmektedir. Lokal motor aktivite ile ilişkili sinyallerin saptanabilmesi motor engelliliği olan kişilerin tekerlekli sandalye, dış iskelet gibi araçları kontrol edebilmelerini mümkün kılmak açısından önemlidir.


Neuralink’ten önce de girişimsel beyin-bilgisayar arayüzü yöntemlerinin kullanılmasına karşın, Elon Musk ve Neuralink çalışanları, yeni jenerasyon beyin-bilgisayar arayüzü cihazlarının geliştirilmesinin önündeki temel sorunun, binlerce kanalın yüksek kalitede sinirsel aktivite kaydı yapabilmesi ile aşılacağını düşündüler. Neuralink, her bir dizide 3072’ye kadar esnek elektrot tellerinin olduğu 96 diziden oluşuyor. Ayrıca, biyouyumluluğun arttırılması için de birtakım değişiklikler yaptılar. Bununla birlikte, bu bilgiler henüz bir bilimsel makale halinde yayımlanmadığı için tüm bunların Neuralink ekibinin ifadesi olduğunu söylemekle yetinmek durumundayız.

Tartışmaları tetikledi

Elon Musk ve ekibi insan çalışmaları için onay almayı bekleyedursunlar, Neuralink ciddi yasal ve nöroetik tartışmaları tetikledi bile. Nörobiyonik cihazların geliştirilme amacı engelliliği olan insanların yaşam kalitesini arttırmak olsa da gelecekte bu yöntemlerin sağlıklı kişilerde bellek gibi bilişsel yetileri, motor ve duysal fonksiyonları iyileştirmek amacıyla kullanılmasına yönelik bir baskı oluşabilir. Neuralink’in internet sitesinde öncelikle amaçlarının nörolojik bozuklukları ve engellilikleri olan hastaların tedavisi olsa da, uzun dönemde cihazın tıbbi olmayan kullanım alanları olacağı beklentisi içerisinde oldukları belirtilmekte.

Neuralink ile düşünceler yoluyla iletişim kurmak, sadece düşünerek yazı yazmak, cihaz kullanmak mümkün olabilir mi? Musk’ın açıklamalarından Neuralink’in amaçları arasında bunların da olduğu ve nihayetinde insan beynini yapay zeka ile birleştirmek istediği anlaşılıyor. Bu haliyle Neuralink ‘’tüketiciye sunulan’’ bir nöroteknoloji uygulaması. Fakat akıllı telefon uygulamalarından farklı olarak beyine yerleştirilen elektrotlarla çalışıyor. Bir dikiş makinesi gibi korteks üzerine çok sayıda elektrot yerleştirecek olan cihazla sinirsel aktivitenin hem kaydedilmesi hem de düzenlenmesi mümkün olacak. Uzun dönemde cihazı satın almaya gücü yetenlerin bilişsel aktivitelerini arttırması mümkün olabilecek. Neuralink ile ilgili endişelerin ne kadarının ‘’neurohype’’ (abartılı) olduğunu, ne kadarının gerçekçi olduğunu şu an için bilmiyoruz. Henüz insan çalışmaları başlamadı.

Neuralink ile ilgili diğer bir etik tartışma konusu güvenlikle ilgili. Bluetooth ve USB bağlantıları nedeniyle cihaza yetkisiz kişilerin erişmesi ve kişisel mahremiyete zarar verilmesi endişeleri var. Neuralink’in varoluşsal özgünlük ve özgür irade üzerine olası olumsuz etkisi olup olmayacağı da henüz bilinmiyor. Son olarak, ister engelliliğin giderilmesi ister bilişsel aktivitenin arttırılması amacıyla olsun, Neuralink’in sadece satın almaya gücü yeten şanslı azınlığa hizmet vermesi eşitsizliğe yol açacaktır. Neuralink ile başlayan ama muhtemelen onunla sınırlı kalmayacak ‘’nöroetik’’ tartışmalar önümüzdeki on yıllarda devam edecek gibi görünüyor.

Özlem Kayım Yıldız

Bu yazı HBT'nin 233. sayısında yayınlanmıştır.

Özlem Kayım Yıldız