Toplumsal ayrışmanın panzehiri: Ortak akıl

Öne Çıkanlar Toplum
Toplumsal ayrışmanın panzehiri: Ortak akıl

Sosyal psikologlar yaptıkları son bir deneyde bir olayı birlikte izlemenin, tek başına izlemeye kıyasla anıları, duyguları ve motivasyonu daha güçlü hale getirdiğini ortaya çıkarttı.

Araştırmacılar, tüm katılımcıların aynı anda gösterilen bir sözcüğü daha iyi hatırladıklarını, trajik filmleri birlikte izlediklerinde üzüntülerinin daha yoğun olduğunu, ortak bir hedefe birlikte odaklandıklarında motivasyonlarının yükseldiğini keşfetti.

İnsan ilişkilerinin temelini oluşturan en önemli duygu, güven. Geliştikçe karşımızdaki kişiye veya iş bağlamında kuruma olan bağlılığı artırır, motivasyonu yükseltir, inanç ve aidiyeti destekler.  Güven bir şekilde zedelendiğinde ise o kişi ya da kurumlarla bağımız kopar, birlikte iş yapma iklimi bozulur ve zorunlu nedenle sürdürülen ilişkilerde de hava hep bulutlu kalır. Yapılan araştırmalar dünyada kurumlara olan güvenin ciddi biçimde hasar aldığını ortaya koyuyor. Üstelik kurumsal güven azalırken siyasi kutuplaşma artıyor.


Toplumsal güven ve siyasi uzlaşı yok olursa…

Eğer toplumsal güven ve siyasi uzlaşı ortadan kalkarsa geriye ne kalır? Tennessee Üniversitesi’nden psikolog Prof. Dr. Garriy Shteynberg, mesleki yaşamı boyunca sosyal antropoloji, örgütsel davranış bilimi ve sosyal biliş alanında eğitim almış bir psikolog olarak hep bu sorunun yanıtını aradığını söylüyor.

Bilim insanlarının buna verecekleri kesin ve yalın bir yanıtları olmasa da, toplumsal güven ve uyumun olmadığı koşullarda insanların deneyimlerini paylaşmalarını öneriyor. Birlikte bir bilgi yarışmasını veya bir spor karşılaşmasını izlerken her şeyi “biz” olarak deneyimliyorsak “biz”in hala varolduğunu söyleyebiliriz.

Bazı sosyal psikologlar insanlara özgü bu beceriyi ortak akıl kuramı (Theory of collective mind) olarak nitelendiriyor. Ortak aklın temeli ortak dikkate (paylaşılan ilgi) dayanır. Ortak dikkat, insanların dünyayı birlikte deneyimlediği anlardır.

Ortak dikkat

Laboratuvar ortamında yetişkinlerin katılımı ile yapılan deneyler, paylaşılan deneyimlerin, psikolojik ve davranışsal tepkimeleri (reaksiyonların) büyüttüğünü gösteriyor.

Shteynberg ve ekibi yaptıkları bir deneyde bir olayı birlikte izlemenin, tek başına izlemeye kıyasla anıları, duyguları ve motivasyonu daha güçlü hale getirdiğini ortaya çıkarttılar. Ekip, tüm katılımcıların aynı anda gösterilen bir sözcüğü daha iyi hatırladıklarını, üzücü filmleri birlikte izlediklerinde üzüntülerinin daha yoğun olduğunu, ortak bir hedefe birlikte odaklandıklarında motivasyonlarının yükseldiğini keşfetti.

Önemli bir nokta da, sizinle aynı deneyimi paylaşan kişilerin fiziksel olarak sizinle aynı mekanda bulunmasına gerek olmaması. Bazı deneylerde katılımcılar yan yana oturuyor olsa da, diğerlerinde katılımcılar filmi veya videoyu başka bir odadaki veya ülkenin herhangi bir noktasındaki katılımcılarla birlikte izlediklerine inandırılıyor. Mekandan bağımsız olarak aynı şeyi, aynı anda birlikte izliyor olma duygusu bu deneyimi daha kalıcı kılıyor.

ABD, Avustralya, Macaristan, Danimarka ve Almanya’daki laboratuvarlarda da aynı sonuçlar elde edildi. Özellikle bazı çalışmalarda, insanların daha fazla sayıda ortak deneyime sıcak baktığı gözlemlendi. Ancak bu, insanların paylaşılan deneyimlerden tek başlarına yaşadıkları deneyimlere oranla daha fazla zevk aldıkları anlamına gelmiyor.

Bu gözlemlerin ardında ne yatıyor? Ortak eylemler sayesinde hayatta kalabilen sosyal bir tür olarak insanoğlu, eyleme geçmek için genellikle ortak bir temel dayanağa ihtiyaç duyar. Eğer ortak deneyimler bildiklerimizi artıracaksa, sonraki davranışlarımıza ışık tutar. Ve bu davranış topluluk için daha büyük yarar sağlar.

Ortak dikkatin sağladığı avantajlar

Ortak ilgi, değer verdiğimiz ilişkiler ve gruplar dahilinde meydana gelir. Örneğin arkadaşların birlikte sinemaya gitmesi gibi… Ancak ortak dikkat bu grupların dışında oluşabilir.

Araştırmalara göre ortak bir deneyim bağlamında paylaşılan ilgi, farklı siyasi gruplar arasında bile ilişki kurulmasını kolaylaştırır ve yabancılar arasındaki işbirliğini güçlendirir. Örneğin insanlar aşina olmadıkları bir müzik parçasını dinlediklerinde benzer bir duygu patlaması yaşadıkları zaman, farklı siyasi fraksiyonlardan geliyor olsalar dahi kendilerini birbirlerine daha yakın hissederler. Daha da önemlisi, bu deneyimler aynı anda paylaşılırsa ilişkinin daha sağlam olma olasılığı artar.

İnsanların fiziksel olarak birbirlerine yakın olması veya kilometrelerce uzak olmaları, iki veya 200 kişilik gruplar halinde olmaları fark yaratmaz. Ortak dikkat deneyimleri güçlendirir, sosyal bağların kurulmasını sağlar ve hatta bireylerin kalp atımlarını veya soluk alma hızlarını senkronize eder.

Çocuklar söz konusu olduğunda ortak dikkatin ne gibi yararlar sağladığını araştıran bilim insanları, birlikte aynı deneyimi yaşama merakının insan hayatının ilk yılında başladığını ortaya çıkarttı. Öyle ki bu merak konuşma yetisini kazanmadan önce başlar. İnsan ilişkileri değer paylaşımı ile değil, dikkat paylaşımı ile başlar.

Toplumda ortak dikkatin rolü

Internetin ortaya çıkışından önce insanların ilgi ve dikkat paylaşımı daha yaygın bir olguydu. Özellikle televizyon bunu pekiştiriyordu. Gece haberlerini, olumlu veya olumsuz olduğuna bakmaksızın aynı anda izliyorlardı. Ülkemizde de TV kanallarının sınırlı olduğu dönemlerde halkımız aynı programları aynı anda izliyorlardı. Örneğin 50 yıl önce Kaçak adlı dizinin son bölümünde sokaklarda insan kalmamıştı. Herkes evine kapanıp katilin peşine düşmüştü. Neredeyse kıyamet kopsa kimse TV’nin önünden kalmayacaktı.

Bugün ise medya çeşitliliğin artışıyla birlikte ortak ilgi ve dikkatler tamamen dağıldı.

Neye inandığımız konusunda fikir ayrılığı yaşıyor olsak bile, dünyadaki temel sorunlara ilişkin görüntüler ve sesler bizleri birleştiriyor. Bu anlar görece olarak çok az. Örneğin futbolda kupa maçlarını ya da sinema salonunda popüler bir filmi izlemek gibi. Yine de farklı siyasi görüşlerde olanların bile bir araya gelip ortak bir deneyimi paylaşması önemli.

Kuşkusuz ortak ilgiyi paylaşmak farklı görüşte olanlar için zor olabilir. Ancak Prof. Shteynberg bu konuda şunları söylüyor: “Toplumsal güveni ve ulusal idealleri yeniden oluşturmak istiyorsak toplumsal görüş farklılıklara sahip gruplar arasında ortak ilgi ve ortak dikkati paylaşmak bu ayrışmayı ortadan kaldıracak tek yoldur.”

Reyhan Oksay

Kaynaklar:

https://theconversation.com/collective-mind-bridges-societal-divides-psychology-research-explores-how-watching-the-same-thing-can-bring-people-together-218688

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4849556/

https://link.springer.com/article/10.1007/s11245-023-09961-y

https://journals.plos.org/plosone/article?id=10.1371/journal.pone.0136750