M. Kemal’in Suriye tasavvuru üzerine (3)

Ahmet Yavuz
M. Kemal’in Suriye tasavvuru üzerine (3)

İlk iki yazıyı okuyanlar hatırlayacaktır. M. Kemal’in 7. Ordu Komutanı olarak Halep’ten yazdığı 20 Eylül 1917’de tarihi raporu öncesiyle birlikte ele almıştık. Bu yazıda anılan raporun ardından meydana gelen gelişmelere yer vereceğiz.

Cemal Paşa, rapordaki görüşlere katıldığını bildirir (23 Eylül).

Bunun üzerine M. Kemal Paşa, Cemal Paşa’ya, 24 Eylül 1917 tarihli ikinci bir rapor daha gönderir. Raporun bir sureti de Enver Paşa’ya adreslidir.


İkinci raporda, öncelikle Sina Cephesindeki İngiliz ve Osmanlı kuvvetlerinin mukayesesini yapmış; Osmanlı kuvvetlerinin tamamının Filistin’i adım adım savunmaya ayrılmasını, diğer cephelerden de tasarruf edilen kuvvetlerin bu cepheye aktarılmasını önermiştir.

Sina Cephesinde hem 7. ve 8. Ordular olarak iki ayrı komutanlığa hem de bu iki orduya komuta edecek Falkenhayn’a gerek olmadığını ifade etmiştir. Adı geçenin beş ay gibi bir süreyi boşa harcadığını ve memleket savunmasına zarar verdiğini, kendisine asla güvenmediğini belirterek; onun emrinde görev yapmasının vatanın çıkarlarına ve kişisel itibarına zarar vereceğini vurgulamıştır.

Bütün bunların ışığında; 7. Ordu Komutanı olarak Sina’nın savunmasının kendisine müstakil olarak verilmesi ya da 7. Ordu Komutanlığından af edilmesini istemiştir. (1)

Cemal Paşa, bu görüşlere katıldığını bildirmiş ama İstanbul’da olduğu için kendisi gelinceye kadar bölgeden ayrılmamasını rica etmiştir (27 Eylül).

Enver Paşa, ilk rapora ancak 29 Eylül’de cevap vermiş; M. Kemal’in memleket ve ordu hakkındaki görüşlerine katıldığını ancak mevcut duruma uygun olarak 7. Ordu Komutanlığına devam etmesini istemiş, Cemal Paşa Halep’e ulaştığında, konuya ilişkin düşüncelerini aktaracağını ifade etmiştir.

M. Kemal, 30 Eylül’de, Enver Paşa’ya Sina’da iki ayrı ordu karargâhına gerek olmadığı şeklindeki görüşünün dikkate alınmasını yineleyerek, Cemal Paşa’nın gelişini bekleyeceğini bildirmiştir. Ancak Enver Paşa, verdiği cevapta cephede iki ayrı ordu olmasını benimsediğini ve Falkenhayn’ın Yıldırım Ordular Grubu Komutanı olarak en doğru kararı vereceğinden emin olduğunu yazmıştır (2 Ekim).

M. Kemal istifa ediyor

Aynı gün Falkenhayn M. Kemal’e, Cephede görev almakta tereddüt yaşamakta ısrarlı olup olmadığını sorduğunda; M. Kemal, “vazife hassasiyeti” konusuna vurgu yaparak manidar bir cevap verir: “Bütün kabiliyetimi sarf için hakiki bir orduya komuta etmeye hazır ve böyle bir ordunun gösterilmesini beklediğimi arz ederim.”

İpler iyice gerilmiştir. Cemal Paşa ile 6 Ekim’de Halep’te yaptığı görüşme sonrasında M. Kemal’in kesin istifa kararını yazılı olarak gönderir.

Falkenhayn, 7 Ekim’de M. Kemal’i ertesi gün görüşmek üzere karargâhına davet ettiğinde, onun cevabı açık ve nettir: “Dünkü mektupta ifade ettiklerimin dışında maruzatım olmadığı için affımı rica ederim.”

Enver Paşa, M. Kemal’in istifasına 9 Ekim’de yanıt vererek; koşulları anladığını, 2. Ordu Komutanı Fevzi Paşa (Çakmak) ile karşılıklı yer değiştirmelerinin onaya sunulduğunu bildirir. Ancak M. Kemal, dinlenmeye ihtiyacı olduğunu belirterek İstanbul’a hareketine izin verilmesini talep eder.

Halep’ten İstanbul’a 11 Ekim’de ayrılır. (2) Cemal Paşa da anılarında aslında M. Kemal’le birlikte istifa etme kararı verdiklerini ancak Enver Paşa’nın ısrarıyla bundan caydığını ifade etmektedir.

Kudüs düşüyor

Enver Paşa’nın Falkenhayn ısrarı pahalıya mal olmuştur. Zira Gazze’de, 31 Ekim 1917’de başlayan İngiliz taarruzları kuzeye doğru hızla gelişmiş, Aralık 1917’de Kudüs dâhil bölge elden çıkmıştır. Cemal Paşa da aynı tarihlerde ağlayarak İstanbul’a dönmüştür. (3)

Geç bir istifa denilebilir.

O’na göre, Falkenhayn’ın hatalarıyla Gazze muharebeleri kaybedilmemiş olsaydı, 30 Ekim 1918 mütarekesinde Filistin ve Suriye elde bulundurulmuş olacaktır. (4)

Sonuç böyle olur muydu bilinmez, ama Sina Cephesinde savunmaya erkenden karar verilmiş ve zamanında uygun önlemler alınmış olsaydı, tarih farklı yazılabilirdi.

M. Kemal Paşa’nın uyarıda bulunduğu bütün hususlar muharebelerin cereyanı esnasında benzer şekilde yaşanmıştır.

Falkenhayn’ın sevk ve idare hatalarına, cephede Kolordu Komutanı olarak görev yapan Albay İsmet Bey (İnönü) de hatıralarında temas etmektedir. (5)

Gelecek yazıda, konunun günümüzle bağlantılarını ele alacağız.

Ahmet Yavuz

 

Kaynaklar:

Atatürk’ün Bütün Eserleri, Cilt 2, Kaynak Yayınları, s. 126:129

Utkan Kocatürk, Kaynakçalı Atatürk Günlüğü, s. 98:102

Cemal Paşa, Hatırat, Arma Yayınları, 1996, 5. Baskı, s. 202, 203

A.g.e., s. 210

Ahmet Yavuz