Günün Yorumu
Dünya bitti, evet sırada ne var?
İnsan neden bulunduğu yerden memnun ve mutlu olmaz, yaşadıklarıyla yetinmez ve gözü durmadan başka yerlerde, uzaklarda olur? Şüphesiz meraktan. Bir art niyetimiz yok bu soruda. Şöyle demeyi beklemeyin bizden: Dünyayı bitirdik bitiriyoruz, yeni yaşam alanları gerekir insanoğluna, oraları da bitirmek için! Hayır tabii ki! Uzayı, gökyüzünü gözlemlemek, insanoğlu kadar eskidir şüphesiz. “Ben neredeyim...[Devamını gör...]
HAYIR’ın yaşam ve davranışlarımızdaki yeri
HBT, kuruluşundan itibaren günlük siyasete bulaşmamayı ilke edindi. Bilim için, teknoloji için, eğitim için, daha iyi ve üretken üniversite için siyaset evet. Eleştirel düşünce için evet. Ama şu siyaset, bu siyaset hayır. Günlük siyaset gelecek ve geçecek. Biz tüm partilerin, ülkemizin ihtiyaçları ve gerçekleri ışığında, programlarına asli unsur olarak bilim ve teknoloji politikalarını da dâhil et...[Devamını gör...]
Kadın bilimciler: Türkiye’nin büyük ayrıcalığı Cumhuriyet’in zaferi
Özlem Yüzak Dünya Emekçi Kadınlar Günü için kadın bilimcilerimizi ön plana çıkartıp tanıtma işine girişti. Sonuç çok iyi. Cumhuriyet’in açtığı yoldan yürüyen mükemmel bilim kadınlarımız büyük ve önemli işler çıkardılar: Evrensel ve yerel araştırmalarıyla, keşifleriyle, öğrenci yetiştirmeleriyle, bilimin önünü açan yönetimleriyle, karşımıza yüzlerce kadın bilimcimiz çıktı ve hangisini nasıl tanıtac...[Devamını gör...]
Kutuplara güle güle mi?
Kendi kozamızdan başımızı dışarıya çıkarmıyor musunuz? Ev, iş, aile ve ülkenin durumuna kafamızı takmış ve gözlerimiz başka şeyleri görmüyor mu? Bunların bir sürüsü geçici, kalıcı olanı gündeminize getiriyoruz: Kutup bölgelerine Dünya güle güle diyor! Bu hepimizi etkileyecek bir gelişme şüphesiz! Durum karşısında ne yapalım diyecekler, ama onlar bile kayıtsız kalmamalı: Kutuplar kutup olmaktan çık...[Devamını gör...]
Üniversitelerimiz neden evrensel ölçekte değil ve hep sorun yaşıyor?
Sizin böyle bir probleminiz var mı düşüncelerinizde? Türkiye’nin uzun zamandır bir üniversite sorunu var. Bu sorunun ana niteliği, siyasi iktidarların (tabii askeri darbecilerin de) üniversiteler üzerindeki siyasi denetimlerini sürekli olarak kötüye kullanması... Bugüne kadar iktidarların üniversiteleri olumlu yönde bir gelişme çizgisine soktukları, onların evrensel nitelikte bilim-bilgi üreten ku...[Devamını gör...]
Deprem fırtınası ile Canan fırtınası
Üst üste iki “fırtına” yaşadık. Biri Çanakkale bölgesini, önemli can ve mal kaybı vermeden bir süredir sarıp sarmalayan üst üste depremler... İkincisi de, başarılı Türk bilim insanımız Canan Dağdeviren’in geçen hafta ülkemizde estirdiği “bilim” fırtınası. Biri neredeyse ebedi ve ezeli korkulu rüyamız. Üzerinde yaşadığımız toprakların büyük çoğunluğu deprem üretir niteliktedir. 17 Ağustos 1999 kâbu...[Devamını gör...]
Erkek saldırganlığını besleyen bir arkaik kültür üzerine
HBT’nin 45. sayısının ana konusu: namus kültürü. Kökenleri, bugünü ve ne yapılması gerektiği üzerine uzman görüşleri. Namus adına ne cinayetler işleniyor, ne ocaklar sönüyor... Yılda neredeyse her gün bir kadın öldürülüyor namus uğruna, veya terk ettiği, boşanmak istediği için. Boşansa bile karısını hâlâ “kendi malı” sanan bir erkek kültürünün dışa vurumu... Sonuçları mahvedici, hem bir canı orta...[Devamını gör...]
Geleceğimizi bilebilir miyiz, peki geleceği nasıl kuracağız?
Bu sayı 28 sayfalık bir dergi ile karşınızdayız. Geniş bir dosya konusu hazırlayınca, dergi içindeki yazı çeşitliliğinin azalmasına gönlümüz razı olmadı. Sayfaları artırdık. Geleceği bilemeyiz. Tüm kâhinler de, dahası gelecek bilimciler de yanılmaya mahkûmdur. Kimse geleceği kestiremez. Bu konuda ancak genel bazı şeyler söylenebilir. Biraz doğru çıkanı da olur, hiç doğru çıkmayabilir de. Geleceği ...[Devamını gör...]