Plastik kirliliğiyle mücadele için Antroposenle yüzleşmek

Melih Baş Y
Plastik kirliliğiyle mücadele için Antroposenle yüzleşmek

Ian Angus’un “Antroposenle Yüzleşmek” kitabını okurken, birden 15 Mart geldi çattı. Uluslararası Tüketiciler Örgütü (CI) her yıl 15 Mart Dünya Tüketici Hakları Günü’nde (DTHG) bir ana tema ile tüketim bilinci ve tüketici hakları konusunda farkındalık yaratmaya çalışır. Kişisel olarak örgütsel yapısında yer aldığım (Genel Başkan Yardımcılığı da yaptığım) TÜKODER de bu şemsiye altındadır. Sanırım gerek TÜKODER gerekse Tüketiciler Federasyonu da konuyla ilgilenecektir kuşkusuz.

CI, bu yıl DTHG için “Plastik Kirliliğiyle Mücadele” ana temasını belirlemiş. Tüketici hakları savunucularının, hükümetlerin ve işletmelerin küresel çapta plastik kirliliğiyle mücadelesine ivme kazandırılmak amaçlanıyor. Önemli mi, elbette! Doğal Hayatı Koruma Vakfı ve Avustralya Newcastle Üniversitesi’nin yaptığı araştırmaya göre her hafta 5 gram yani bir banka kartı kadar plastiğin vücudumuza besin yoluyla girdiğini ortaya koymuş (Sözcü, 6.3.2021).

Plastik gündelik yaşamımızda çok kullanılan bir malzeme, örneğin bir otomobilin yüzde 15’i plastik. Bununla birlikte plastik üretimimiz ve tüketimimiz, özellikle tek kullanımlık plastiklerde sürdürülebilir değil. Bu durum olumsuz ekolojik etkilerle ekosistemi etkiliyor ve hem yerel ve uluslararası çevreyi kirletirken, hem de insan sağlığını - hormonal dengesizlikten kansere dek - olumsuz etkiliyor.


Plastik kirliliğinin küresel bir sorun durumuna geldiği çok açık. National Geographic dergisi Plastik Denizi kapak dosyalı sayısının (Haziran 2018) kapağında şu alt spotu yazmıştı: “Biz yarattık, biz çoğalttık ve şimdi içinde boğuluyoruz”.

ÜRKÜTÜCÜ VURGULAR

PEW- SYSTEMIQ ortaklığıyla hazırlanan Plastik Dalgasının Kırılması Raporu’ndaki (Ağustos 2020) vurgular sanki korku filmi Testere’den kareler gibi.

* İmal edilen plastiğin yüzde 40’ı sarmalama (ambalajlama) için kullanılmakta ve bir kullanımdan sonra atılmaktadır.

* İmal edilmiş olan tüm plastiklerin yarısı son 15 yılda üretilmiştir. Plastik torbanın ömrü 35-60 yıl, plastik şişenin ömrü ise 300-500 yıldır.

* Okyanuslara her yıl 9-14 milyon ton arası plastik atığı giriyormuş. Eğer politika ve uygulamalarımız aynen devam eder, davranışlarımızda değişiklik ya da yenileşim (inovasyon) olmazsa 2040’da okyanusa giden plastik malzemenin miktarı üç katına (23-37 milyon ton aralığına) çıkacakmış! Hükümetlerin ve şirketlerin bu konudaki mevcut tutumlarının etkisi yüzde 7 dolayında bir etkinin ötesine geçemeyecekmiş.

* Denizlerdeki plastik kirliliği yıllık olarak 100,000 deniz memelisi ve kaplumbağa ve 1 milyon deniz kuşunun ölümüne neden olmaktadır.

* 2050 yılında okyanuslarda balıktan çok plastik olacak.

CI’ın basın açıklamasında yer verilen 2019’da yapılmış küresel bir araştırmanın sonuçlarına göre, tüketicilerin plastik atıklarına karşı bilinç ve eylemliliğinin güçlü olduğu belirtiliyor.

BREAK FREE FROM PLASTIC (BFFP) 2020 Raporu

Üyesi olduğum küresel bir organizasyon olan BFFP, beşikten mezara plastiğin tüm süreçlerini içeren yaşam döngüsündeki plastik kirliliği krizi ile uğraşmaktadır. Türkiye’den maalesef çok az üyesi var, HBT’nin sevgideğer okurlarının dikkatine sunarım.

BFFP 2020 Raporu’nda piyasada çok fazla düşük değerli tek kullanımlık plastikler (örnekse 55 ülkedeki lider poşetler) mevcut olduğunun, bunların atık arıtma işlemine girseler bile çevreyi geri dönülemez biçimde kirletmesinin kaçınılmaz olduğunun altı çizilmiş.

BFFP plastik kirliliğinin önüne geçmenin biricik yolunun üretimini azaltmak olduğunu ifade etmektedir.

BFFP’ye göre ülkelerin bu krize hızlı bir şekilde çözüm bulabilmeleri için aşağıdaki hususları yasallaştırmasını önermektedir:

* Çevreye en zararlı plastik türleri ve tek kullanımlık plastik ürünleri yasaklamak

* Şirketlerin ürünlerinin kullanım ömrü bittiğinde geriye kalan atıklarının toplama ve arıtma maliyetlerini ödemelerini sağlamak

* Depozitolu şişeler gibi yeniden kullanılabilir ambalajlar için firmaları teşvik etmek

* Gerçek çözümleri teşvik etmek için vergiler, harçlar ve diğer finansal araçları kullanmak

* Çöpü üreten ülkenin geri dönüşümü gerçekleştirdiğinden emin olmakla birlikte geri dönüşüm için yüksek hedefler belirlemek

ÇÖZÜM : SİSTEMİK DEĞİŞİM

Kuşkusuz sistemik bir ekonomik değişimin gerektiği açıktır. Bu amaçla sistemik değişim senaryosu için PEW ve Systemiq’in raporunda plastik üretim ve tüketiminin yönetimine ilişkin öneri şöyle:

Yüzde 30’u azaltılmalı / yüzde 17’sinin yerine ikamesi kullanılmalı / yüzde 20’si geriye kazanılmalı / yüzde 23’ü uzaklaştırma tesisine yollanmalı (yakıta dönüştürme, gömme veya yakma ile) / geriye kalan yüzde 10’u da kötü yönetim payı olabilmeli (açıkta yakma, okyanusa yollama vb.)

YA ÜLKEMİZ?

Ülkemizdeki durum pek vahim. Gereksiz kullanım düzeyi yüksek, geri dönüşüm oranımız düşük. Örneğin plastik atıkların yüzde 80-90’ına uzaklaştırma tesisine yollama ile işlem yapıyoruz. Ayrıca ülkemize yasal ve yasadışı yollardan çok miktarda plastik atık da ithal ediliyor. AB’nin atık ihracatında birinci ülkeyiz ne yazık ki! Bunların nerelere ve nasıl atıldığı konusu da tam bir kaos! Basına da yansıyan haberlere bakıldığında Hollanda’nın atıkları Adana tarlalarında bulunmuştu! Acaba Sıfır Atık Yönetmeliği’ne (R.G. 12.07.2019) ve projesine plastikler de dahil edilemez mi acaba? Yönetmeliğin Ek-1 çizelgesinde yok, acaba ilgililere Prof. Dr. Hamdi Temel’in yapıtını (çalışmalarını) önersek mi? Okurlar mı acep? Nasıldı tekerleme: Bilmez ki sorsun, sorsa bilirdi; bilmez ki sorsun sorsa bilirdi! Bir de iktidarın “kapitalizmin plastik karasevdası ve bağımlılığı” konusundaki ideolojik tutumu bu konuda belirleyici elbette! Ian Angus’un “Antroposenle Yüzleşme” adlı kitabında da belirttiği üzere; “petrol şirketleri, petrolün bir yakıt olarak kullanılacağı pazarı inşa ederek otomobillerin seri üretime giden yolu açmakla meşgulken, kimya endüstrisi de petrol rafinerisinin yan ürünlerinden elde edilen tamamiyle yeni materyalleri geliştirmeye adanmıştı”. Favori okuma önerim Ian Angus’un bu kitabıyla paylaşmak, yani antroposenle yüzleşmek!

Prof. Dr. Melih Baş

Kaynak önerileri:

Amy Leather : “ Kapitalizmin Plastik Sevgisi ve Nedenleri”, İklimi Değil Sistemi Değiştir, Ed. M. Empson, Z Yayıncılık, 2020, İstanbul, ss. 151-160.

Break Free From Plastic : Global Brand Audit Report 2020, www.breakfreefromplastic.org

Eylem Beyazıt ve Seren Yarım : Kırılgan Dünyanın Küresel Sorunu Çöp, Gece Kitaplığı, 2020.

Hamdi Temel : Naylon Aşkı Öldürür, Genişletilmiş 2. Baskı, Hayy Kitap, 2018.

Ian Angus : Antrposenle Yüzleşmek, Marx 21 Yayını, 2021.

İsmail Kılınç : Çöp Ekonomisi ya da Atık Dedikleri , Epos Yayınları, Ankara, 2011.

National Geographic : Plastik Denizi kapaklı özel Sayı (Haziran 2018).

Özlem Ak : “Covid 19’un Başka Bir Sonucu Plastik Salgını”, TÜBİTAK Bilim Teknik Dergisi, Sayı: Ekim 2020.

PEW-SYSTEMIQ : Breaking the Plastic Wave, https://www.systemiq.earth/wp-content/uploads/2020/07/BreakingThePlasticWave_MainReport.pdf

Susan Freinkel : Plastic A Toxic Love Story , Houghton Mifflin Harcourt Pub. , 2011.

Meraklısına kaynaklar için son not: Gerek Beyazıt-Selen’in gerekse Kılınç’ın kitap ve makaleleri size çok sayıda kaynağa açılma olanağı sağlayacaktır.

 

 

Melih Baş