Deprem fırtınası ile Canan fırtınası

Editör ne diyor?

Üst üste iki “fırtına” yaşadık. Biri Çanakkale bölgesini, önemli can ve mal kaybı vermeden bir süredir sarıp sarmalayan üst üste depremler... İkincisi de, başarılı Türk bilim insanımız Canan Dağdeviren’in geçen hafta ülkemizde estirdiği “bilim” fırtınası.

Biri neredeyse ebedi ve ezeli korkulu rüyamız. Üzerinde yaşadığımız toprakların büyük çoğunluğu deprem üretir niteliktedir. 17 Ağustos 1999 kâbusunu hiç kimse unutamaz. Türkiye on binlerce insanını depreme kurban vermiştir.

Dergimizin iki büyük ana konusunu hiçbir yerde yayınlanmamış yönleriyle ve özellikleriyle sizlere sunmaktan mutluyuz. Canan Hanımı iki yazıyla ve çok yönlü olarak tanıyacaksınız; Çanakkale’yi sarsan deprem fırtınasının özelliğini ve deprem bilimcilerimizin karşı karşıya kaldıkları bilinmezlikleri de deprembilimci Gürol Seyitoğlu sayfalarımızda anlatıyor!


Bir de son olarak Ayvacık’tan da bir deprem haberi gelmez mi! Hey! Orada bir şeyler oluyor!

Canan Dağdeviren fırtınası

Bir de Canan Dağdeviren fırtına gibi gelip geçti. Çeşitli üniversitelerde konuşmalar yaptı, gençlerle buluştu, son olarak Boğaziçi Üniversitesi’nde konuştu ve İstanbul Kültür Üniversitesi’nde her yıl düzenlenen “Erdal İnönü Günü”nde “Hep sevinçliydi Erdal İnönü” başlıklı konuşma yaptı. İkisini de izledik ve yazdık. Merakla okuyacak ve bir genç bilimcimizi yakından tanıyacaksınız…

Çok önemli diğer konular

Bu sayımızda, palmiye yağı üzerinde esen bir dizi fırtınaya, Haluk Ertan ve arkadaşları, bilimsel araştırmaları didikleyerek, son noktayı koyuyorlar.

Bir başka başarı öyküsü de yine ABD’de çalışan bir diğer bilim insanımızdan geldi: Bülent Kızıltan, 50 yıldır teorik olarak ortaya atılan ve uzayda aranmakta olan orta boy kütleli karadeliği keşfetti. Kızıltan, Trabzon lisesinde okuyup tek tercihi olan fiziği kazanarak ABD’de doktorasını tamamlayan üstün yetenekli bir başka bilimcimiz.

Reyhan Oksay, Bilim Akademisi’nin konferansını izledi ve Prof. Sami Gülgöz’ün “Kişisel ve Toplumsal Olayların Belleğimizdeki Yeri” konuşmasının ana fikirlerini yazdı.

Bayram Ali Eşiyok ülkemizdeki büyük göçü eşitsizlikler açısından ele aldı. Diyor ki, “insanlığın yaşadığı en sarsıcı, en büyük travmalardan biri”.

Tıp bilimi tarihinden ilginç bir öykünün daha ilk bölümünü sunuyoruz: William Harvey ve kan dolaşımının keşfi. Atabay ve Kılıç’ın kalemlerinden.

Çok uyumaktan mı şikâyetçisiniz? Arka sayfamızda “az uyku ile yetinmenin yolları”nı okuyacaksınız. Bedeninizi daha az uykuya ihtiyaç duyacak şekilde eğitebilir misiniz?

Sağlık sayfamızda “kış tatilinde kar kazalarına dikkat” çekilirken, Big Data – Dev veri – ve Derin Öğrenme konusu İKU sayfalarında; Atılım sayfasında ise sosyal psikolojinin geçmişten günümüze en temel konularından biri olan sosyal etkiyi ele alıyor ve İrem Metin Orta “neden başkalarına uyarız” sorusunu bu bağlamda inceliyor.

Doğan Kuban çok temel bir konuya, bilim tarihinde bir evrensel bilimci yetiştiremeden ve bir bilim akademisi kuramadan, Osmanlının dünya sahnesinden silinişini ele alıyor ve soruyor: Şimdi biz sahnede miyiz?

Ve diğer yazarlarımızın çok ilginç yazılarını ve diğer haberlerimizi anımsatırız; gelecek Cuma’ya kadar sevgiyle kalın.