12 yeni teknoloji dünyayı dönüştürecek

Haberler Öne Çıkanlar Teknoyaşam

Her yeni teknolojik gelişme, çalışma hayatını ya da sosyal hayatı etkilemez, fakat bazı gelişmeler, halihazırdaki düzen üzerinde köklü değişiklikler yaratma potansiyeline sahip.

McKinsey Global Institute, 2013 yılında “Yıkıcı teknolojiler: Yaşam, İş Dünyası ve Küresel Ekonomiyi Dönüştüren Gelişmeler” adı altında yayımladığı raporunda, önümüzdeki yıllarda hem gerçekten büyük ekonomik dönüşümlere hem de aksamalara neden olabilecek 12 teknolojiyi tanımlamıştı. Mobil İnternet, sürücüsüz araçlar ve gelişmiş genom bilimi de dahil olmak üzere 12 teknoloji, yaşadığımız dünyayı dönüştürmeye başlamış durumda bile. McKinsey’in raporunda öngörülen teknolojilerden bazıları hızla gerçekleşiyor.  Söz konusu 12 teknolojinin birlikte kullanılmasının, 2025 yılında yılda 14 ile 33 trilyon dolar arasında bir ekonomik etki yaratacağı tahmin ediliyor.

İlerleyen teknolojinin gerisinde kalmamak


Raporda tartışılan teknolojilerin potansiyel faydaları çok büyük; ancak olası etkileri için de hazırlıklı olmak gerekiyor. İş dünyası ve hükümet, bu teknolojilerin ekonomiye tam olarak etki etmesini bekleyecek olursa, avantajları yakalamak için çok geç olabilir. Doğru yaklaşımlar, farklı sektörler açısından farklılık gösterecek olsa da belli temel ilkeler, işletmeleri yıkıcı etkilerden koruyabilir.

Yıkıcı teknolojiler, yeni ürünler ve hizmetler oluşturarak işletmeler için oyunu tamamen değiştirebilir. Yeni bir teknoloji, eski bir hizmeti tamamen gereksiz hale getirebilir, ya da piyasada hiç olmayan bir ürünü gerekli kılabilir. Kuruluşlar bu değişimlerin üstesinden gelmek için iş modeli yenilikleri yapması gerektiğinin hep bilincinde olmalı.

İş dünyası liderleri, stratejilerini gelişen teknolojiler karşısında güncel tutmalı, kuruluşlarının ileriye dönük olmalarını sağlamalı ve performansı artırmak için teknolojilerini kullanmalı. Firmalar, rekabet ve riskin nereden gelebileceği konusunda bir dizi senaryo planlamalı ve çalışanlarının becerilerini de güncel tutmalı.

Tüm halkların yeni teknolojilerden faydalanabilmesi için devletlerin de gelişmiş teknolojiye uyum sağlaması gerekiyor.

 İşte 12 yıkıcı teknoloji:

Gelişmiş robotlar

Artık gelişmiş robotlar, yapay zekâ, makinelerin birbiri ile iletişimi, sensörler ve kumanda aygıtlarındaki hızlı gelişme sayesinde insanüstü duyular, beceriler ve zekâ kazanıyor. Giderek daha yetenekli olan robotlar, bir zamanlar ekonomik olmadığını düşündüğümüz işleri üstlenebilir.

Rapor, robotların daha ucuz, daha becerikli ve daha güvenli bir hale getirilmesinin ardından; üretim, bakım, temizlik ve cerrahi gibi alanlarda insan emeğinin cazip bir yedeği olarak büyümeye devam edeceklerini öngörüyor.

Yeni nesil genom bilimi

Genom bilimi konusundaki bilgimiz arttıkça, gen düzeltme, teşhis ve tedavi alanında da yeni beceriler kazanıyoruz. Süper bilgisayarlar, genetik analizin muazzam derecede karmaşık işlemini çok daha basit hale getirdiğinden, rapor "genetik tabanlı teşhisler ve tedavilerin hastaların yaşamlarını 2025'te altı ay ile iki yıl arasında uzatabileceği" bir dünya öngörüyor.

Enerji depolama aygıtları

Bu teknoloji, daha sonra kullanmak üzere enerji depolayan piller ve diğer sistemleri içeriyor. Lityum iyon (Li-ion) piller ve yakıt hücreleri, elektrikli ve hibrit araçlara güç sağlıyor. Enerji depolama teknolojisindeki ilerlemeler, önümüzdeki on yıl boyunca içten yanmalı motorlu araçlarla rekabet edebilecek elektrikli araçların (Hibrit, Plug-in Hibrit ve %100 elektrikli) yaygınlaşmasını sağlayacak. Pillerin daha ucuz ve verimli olması; ulaşım, enerji üretimi, petrol ve gaz endüstrilerinde büyük yarar sağlayacak.

Otonom (sürücüsüz) araçlar

Bu araçların faydaları arasında emniyet artışı, karbondioksit emisyonlarının azaltılması, sürücüler için daha fazla boş zaman veya çalışma süresi ve artan verimlilik bulunuyor. Raporda, 2025 yılına gelindiğinde, "sürücüsüz devrim" olabileceği belirtiliyor.


3D baskı

3D baskı üretimde performansı artıyor, malzeme çeşitliliğini genişletiyor ve fiyatları düşürüyor. 3D baskı ayrıca, imalatta boşa harcanmış malzeme miktarını azaltıyor ve geleneksel tekniklerle üretilmesi zor olan nesneler için kullanılıyor. Ayrıca bilim adamları, biyo-baskılı doku ve organ üretme çalışmalarını sürdürüyor.

Petrol-doğalgaz keşif ve yeniden kazanım yöntemleri

Geleneksel delme yöntemleriyle erişilmesi ekonomik olmayan petrol ve gaz depolarına ulaşmayı mümkün kılan kaya gazı çıkartma teknolojileri büyük ilgi görüyor. Bu yöntem yeni rezervlerin önünü açabilir.

Uluslararası Enerji Ajansı, ABD'nin ulaşılması güç noktalardan petrol çıkarmasının sonucunda ekonomik anlamda gelişeceğini; hidrolik kırma (İngilizce: Hydraulic fracturing veya Fracking) ve diğer teknolojilerdeki gelişmeler sayesinde 2020 yılına kadar dünyanın en büyük petrol üreticisi olacağını öngörüyor.

Gelişmiş malzeme teknolojileri

Mevcut malzemeleri moleküler düzeyde işleme yeteneği, zaten güneş gözlüğü, bisiklet çerçevesi ve tıbbi ekipman gibi ürünlerde ilerleme sağlıyordu. Ancak bilim insanları günümüzde, çeşitli nano malzemeler üzerinde her zamankinden daha fazla kontrol sahibi. İlaç firmaları, kanser gibi hastalıklarda ilaç tedavileri için nano parçacıkları kullanmak amacıyla araştırmalara devam ediyor.

Yenilenebilir enerji

Güneş, rüzgâr, hidroelektrik ve okyanus dalgası gibi yenilenebilir güç kaynakları, sonsuz bir enerji vaadinde bulunuyor. Bu teknoloji kirlilik endişelerini de azaltıyor. Uluslararası Enerji Ajansı, güneşin 2050 yılına kadar dünyanın en büyük elektrik kaynağı olma yolunda fosil yakıtları geride bırakacağını öngörüyor.

Mobil İnternet

Son yıllarda mobil İnternet teknolojisi, kullanımı kolay ara yüzler ve giyilebilir cihazlar da dahil olmak üzere yeni formatlar ile hızla gelişiyor. İnternetle ilgili harcamalar, tarım ve enerji sektörlerini bile geride bırakıyor.

 

Bilgi işlem otomasyonu

Yapay zekâ, makine öğrenimi ve doğal kullanıcı ara yüzlerindeki (Örn: ses tanıma) ilerlemeler, eskiden makineler için pratik olmayan birçok işi otomatikleştirdi. Gelecekte bazı iş türlerinin tamamen otomatikleşmesi de mümkün. 2025 yılına kadar, bilgisayarların 140 milyon farklı insanın işini yapabileceği öngörülüyor.

 

Nesnelerin İnterneti

Nesnelerin interneti (Makinelere ve diğer fiziksel nesnelere sensörleri ve kumanda aygıtlarını bağlayarak onları dünyaya bağlı hale getirmek) hızla yayılıyor. Nesnelerin İnterneti, bir fabrikadaki ürün akışını izlemekten, bitkilerdeki nemi ölçmeye; elektrik santralleri vasıtasıyla su akışını izlemekten, işletmelerin ve kamu kuruluşlarının varlıkları yönetmesine, performansı optimize etmesine ve yeni iş modelleri yaratmasına kadar birçok konu için olanak tanıyor. Aynı zamanda uzaktan izlenme yoluyla, kronik hastalığı olan hastaların sağlık takibinin yapılmasını ve bu sayede hem hastanın sağlık durumundan anında haberdar olunmasını sağlama potansiyeline sahip.

Bulut teknolojisi

Bu teknoloji ile, herhangi bir bilgisayar uygulaması veya hizmeti, yerel yazılım veya işlemci gücü gerekmeden bir ağ üzerinden teslim edilebiliyor. Bulut, şirketler ve hükumetler için bilgi teknolojileri ekonomisini geliştirebilir ve ödeme benzeri hizmet modelleri de dahil olmak üzere tamamen yeni iş modelleri geliştirilmesini sağlayabilir. Raporda, bulut teknolojisi olanakları sayesinde, küçük şirketlerin daha önce sadece büyük firmalara sunulan bilgi teknolojisi yeteneklerine sahip olacağını öngörüyor.

Kaynak:
McKinsey Global Institute, Disruptive technologies: Advances that will transform life, business, and the global economy

Hazırlayan: Cemre Yavuz