Geçtiğimiz günlerde Yavuz Oğhan'ın sunduğu "Bi de Bunu Dinle" programına konuk olan Bilgisayar Mühendisleri Odası Başkanı Hülya Küçükaras, daha önce hiç fark etmediğim bir gerçeği dile getirdi: İnsanlar tatile giderken evlerinin kapısına 'biz tatildeyiz' diye tabela asıyorlar mı? Hayır. Hiçbirimiz asmayız. Zira evde olmadığımızı ilan etmenin yaratacağı çeşitli güvenlik riskleri olabilir. Ancak hem...
İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın; Türk dili ve edebiyatı uzmanı, Türkçe-İngilizce karşılıklı şiirsel çevirileriyle ünlü Prof. Dr. Talat Halman anısına başlattığı Çeviri Ödülü’nü bu yıl “çevrilemez” diye bilinen bir eseri çeviren Fuat Sevimay kazandı. Böylece, bu “çevrilemez” eserin şimdi üçüncü Türkçe çevirisi oldu: 1996’da Nevzat Erkmen, 2015’te Umur Çelikyay’ın ardından 2016’da Sevimay’ınki ge...
Harry Potter ve Felsefe Taşı 26 Haziran 1997’de yayınlandığında, kitabın dünya çapında 107 milyon satacağını kimse tahmin edemezdi. Adı sanı bilinmeyen birinin yazdığı çocuk masalını 12 yayıncı reddettikten sonra Londra’da Bloomsbury Yayınevi sadece 500 adet basmayı lütfen kabul etmişti. 20 yıl içinde HP romanları 504 milyon sattı. Ve halen satıyor. Yazar Joanne Kathleen Rawling milyoner oldu: Fin...
İstanbul Üniversitesi’nden bir akademisyen "valla akademisyenler arasındaki haberleşmelerde en çok dua paylaşılıyor..." demez mi! Ankara Üniversitesi’nden bir başka akademisyen dostumuzun, öğrencilerin bilgi kalitesi üzerine anlattıkları, ülkenin eğitimde daha diplere doğru yol alacağını gösteriyor. İki yıl sonraki PISA sonuçlarını izleyin. Diyor ki akademisyen dostumuz: 100 öğrenciden ancak 10’u...
Kassel, Almanya’nın “ortasında,” Berlin’den trenle 4 saat, Frankfurt’tan trenle 2 saat. Her beş yılda bir burada Documenta adlı bir çağdaş sanat etkinliği yapılır. Bu yıl 14.'sünde sıra. Ve ilk kez, Documenta sadece burada değil, Yunanistan’ın başkenti Atina’da da eş zamanlı yapılıyor. Çağdaş sanat dünyasının pek önem verdiği Kassel/Documenta, bu alandaki yenilikçi ve ötesi eserlerin sergi alanı. ...
ABD’de bir kütüphanecinin kitap sevgisi, başına dert açtı. Kitapları koruyayım derken suçlu oldu. Şöyle olmuş: Halk kütüphanesinden kitap alan, o kitabı okur. Sonra kütüphaneye geri verir. Kütüphane, hangi kitapların okunduğunu, hangilerinin okunmadığını listeler, bir kenara yazar. Okunanları raflarda tutar. Okunmayanları depoya kaldırır. Ya da satar. Ya “okunmayan” bir kitabı ille isteyen olursa?...