Beyin düşmanı uyku apnesi

Özlem Kayım Yıldız
Beyin düşmanı uyku apnesi

Orta yaşlı bireylerdeki uyku apnesinin dikkat ve belleğin de aralarında olduğu birçok bilişsel yetiyi olumsuz etkilediği gösterildi.

Sağlıklı uyku, tüm vücut için olduğu gibi beyin sağlığı için de son derece önemlidir. Düşük uyku kalitesi bağışıklık sistemi, glukoz metabolizması, vücut ağırlığı, kalp ve beyin sağlığı, bilişsel yetiler, genel iyilik hali ve toplum sağlığı üzerine olumsuz etkilere sahiptir.

Özellikle ileri yaşta olmak üzere toplumda en yaygın uyku bozukluklarından biri obstrüktif (tıkayıcı) uyku apnesi olarak bilinen bozukluktur. Tıkayıcı uyku apnesi, uyku süresince üst hava yolunun tekrarlayıcı biçimde kapanması ve solunumun kesintiye uğraması durumudur. Uyku sırasında devam eden solunum çabasına karşın solunumun sağlanamaması, sabah baş ağrıları ve gündüz aşırı uykululukla karakterizedir.


Her beş kişiden birinde değişken şiddette uyku apnesi olduğu sanılmaktadır. Bununla birlikte hastaların çok büyük bir kısmı tetkik edilmemekte ve tanı almamaktadır. Tanı alan hastaların ise ancak üçte biri tedaviye uzun sürelerle devam etmektedir. Bu durumun olası nedenleri horlama veya uykuda solunum bozukluğunun hastalar tarafından ciddi bir belirti olarak görülmemesi ve ilerleyen yaşın olağan bir sonucu sayılmasıdır.

Uyku apnesi yalnızca uykunun sürdürülmesini zorlaştırmaz aynı zamanda uyku süresince kan oksijen değerlerinde düşüş meydana getirerek beyin fonksiyonlarını bozar. Çalışmalardan elde edilen veriler, orta yaşlı bireylerdeki uyku apnesinin dikkat ve belleğin de aralarında olduğu birçok bilişsel yetiyi olumsuz etkilediğine işaret etmektedir. İleri yaştaki bireylerde ise uyku apnesi demans riskini artırmaktadır. 4 milyonun üzerinde katılımcıyı içeren çalışmaların analizi, uyku apnesi olan bireylerde demans riskinin %26 arttığını göstermektedir. (https://doi.org/10.1001/jamaneurol.2017.2180)

Uyku beyni temizliyor

Uyku apnesi ile beyin sağlığı arasındaki ilişkinin mekanizması tam olarak bilinmemekle birlikte optimal bilişsel yetiler için sağlıklı uyku gereklidir. Uyku süresince beynin metabolik artık ürünlerden temizlendiği belirlenmiştir. Uyku bütünlüğünün, yavaş dalga (derin uyku) ve REM uykusunun ve uyku süresince ortaya çıkan birtakım fizyolojik beyin aktivitelerinin (K kompleksleri ve uyku iğcikleri gibi) nörogenez (nöron oluşumu), plastisite (sinir dokusunun iç ve dış uyaranlara yanıt olarak değişebilme yetisi) ve bellekte rol oynadığına ilişkin veriler mevcuttur.

Uyku apnesi uyku yapısında ve kalitesinde önemli değişikliklere yol açar: uyku bütünlüğü ve sürdürülebilirliği bozulur, derin uyku ve REM uykusu süresi kısalır, uyku iğcikleri ve K kompleksleri gibi fizyolojik uyku aktivitelerinde değişiklikler meydana gelir. Sonuç olarak, kötü bir uyku sadece ertesi günün bilişsel yetilerini bozmakla kalmaz aynı zamanda nörogenez ve plastisite yetersizliğine yol açarak beyinde yapısal değişiklikler oluşturabilir. Ayrıca tedavi edilmemiş uyku apnesi, amiloid plaklar ve tau proteini gibi Alzheimer hastalığı belirteçlerinde artışa neden olur (https://doi. org/10.1093/sleep/zsx011). Böylelikle beyin, demansa yatkın bir hale gelir.

Öte yandan uyku apnesi nedeniyle kan oksijen değerlerindeki düşüş, hem beyin sağlığı hem de beden sağlığını bozar: hipertansiyon, diyabet, aritmi ve damar hastalıkları riskini artırır. Ayrıca apne sırasında kapalı hava yoluna karşı nefes alma çabası göğüs içerisinde negatif hava basıncı oluşturarak beyine kan akışını yavaşlatır. Tüm bunların sonucunda uyku apnesi inme yani beyin damar hastalıklarına yatkınlık oluşturur.

Uyku apnesinin tedavisi sonrası bilişsel yetilerde düzelme olabilir ve demans gelişimi geciktirilebilir (https://doi.org/10.1212/ WNL.0000000000001566). Ayrıca tedavi, kalp ve beyin damar hastalıkları riskini azaltır.


Özlem Kayım Yıldız

*Bu yazı, HBT Dergi 399. sayıda yayınlanmıştır.

Özlem Kayım Yıldız