Yazılım gelecekte de parlak bir meslek mi olacak?

Ali Akurgal Y
Yazılım gelecekte de parlak bir meslek mi olacak?

Taşa toprağa yatırım yaparak, inşaat sektörü ile ülke gönencinde gelebileceğimiz tepe noktaya neredeyse ulaştık. Bundan daha ileriye gidebilmek için, teknolojik düzeyi daha yüksek olan başka sektörlere ağırlık vermemiz gerekli. İnşaat, ulaştığı tepe noktada, özellikle yurt dışı taahhütlerimizin sağladığı para girişiyle, bu yeni alanlarda palazlanmamız için gerekli zamanı ve eğitim öğrenim yapılanma ile yatırım giderlerini karşılayacak. Ama, hızlı hareket etmeliyiz; kaybedecek zamanımız da yok.

Yazılım, geleceğin temel mesleklerinden biri olarak görülüyor. YASAD (Yazılım Sanayicileri Derneği) Başkanı Doğan Ufuk Güneş, Bloomberg HT televizyonunda yaptığı söyleşide orta okulda, hattâ ilkokulda, yazılım öğretilmesi gerektiğini öne sürüyor ki ona katılıyorum. Beri yanda, ABD’de ilginç gözlemleri, doğru değerlendirmeleri sonucu, isâbetli kestirimler yapmasıyla bilinen Mark Cuban, yazılımı, “yakın gelecekte insanlar değil makineler yazacak” diyerek, geleceği parlak meslekler arasından çıkartıyor. Serdar Kıykıoğlu ile de “durun bakalım, o iş o kadar kolay değil” diyerek, konuya daha derin bakmayı ele alan yazışmalarımız oldu.

Yazılım, (bilgi ve iletişim) “bilişim’in bir alt parçası. Diğer parçası olan “donanım” ile kıyaslandığında makineye daha az, insana daha çok yatırım ile kısa sürede sonuç alınabilen bir iş alanı. Donanımda öğrenim daha ileri yaşlarda alınıyor, yatırımı da daha yüklü. Yazılım, bu açıdan bakıldığında, daha az masrafla, birkaç senede, bol meyve verecek ağaç gibi görünüyor. Dolayısıyla stratejik sektör olarak ele alınmalı. Doğan Güneş, Bilim Sanayi Teknoloji Bakanlığı ile birlikte bir strateji belgesi hazırladıklarını dile getirdi. Kod yazmanın bir zorunlu ders olması ele alınıyor. Doğan bey, “Çocuklarınız kod yazabilmeye başlasınlar, burada gelecek var” diyor. “Sanayi çağını kaçırdık, bilişim yazılım çağını kaçırmayalım” diye ekliyor. Tümüne katılıyorum.


İnşaat “out” yazılım “in

Doğan Güneş, bilişim sektöründe 3 milyon kişi istihdam eden Hindistan’ı örnek vermekte. Aynı söyleşide, “Orta gelir tuzağı denilen seviyeden çıkabilmemiz için kaldıraç etkisi olan ‘yazılım’ gibi alanlarda yatırımlarımızı artırmamız gerektiği”ni[1] de belirtmekte. Katılıyorum ama, “yazılım”, hangi yazılım? Eğer kod yazmayı bilmek ve kod yazan 3 milyon kişiyi istihdam etmek bunu sağlasa idi, Hindistan eşiği aşmış olurdu. Ne yapılması gerektiğini de belirtiyor Doğan bey: “Teknolojiyi iyi kullanıyoruz. Üretmeye de başlamamız gerek”.

Aslına bakarsanız, Mark Cuban’ın kestirimi, Hindistan’ın neden orta gelir eşiğini aşamadığını da açıklıyor: kod yazmak “çok para etmiyor”, yakın gelecekte de artık makinelerin yapacağı bir iş olacak ve kaybolup gidecek mesleklerden biri olacak. Serdar beyle aramızdaki yazışmalarda, “yazılımın ne yapacağını, hangi girdiler geldiğinde hangi çıktıları vereceğini, burada karar mekanizmasının nasıl çalışacağını, kısaca yazılımın iskeletini de makineler mi belirleyecekmiş?” sorusunu sordum. Bu konuda Banu Onaral hocanın konuşmasına[2] (İnsanlık 5.0) da bakmak yararlı olacaktır.

Kanımca, işin nitelikli, dolayısıyla insan zekâsı gerektiren ve ederi o zekâ oranında yüksek olacak olan kısmı “yazılımın, hangi amaçla, neyi karşılamak için ve nasıl bir yapıyla yazılacağı”nı belirlemek, sonra da yazılanın, bu nitelikleri yerine getirdiğini doğrulamak. Gerisi kod yazmak oluyor; bırakın makineler yapsın. Elbette, bir yazılım iskeleti kurmak, o yazılımın işlevini iyi belirlemek ve ihtiyaca tam yanıt verecek sonucu elde etmek için kod yazmayı da bilmek gerek. İnşaat sektöründe tuğla duvar örmeyi bilmek gibi.

Aman dikkat, ülkemizde ilk adım atıldıktan sonra bir rehâvet çöker. Çocuklara kod yazmayı öğretip, arkasını getiremezsek Hindistan’ın durumunda duraklar, yazılım çağını da kaçırırız.

Ali Akurgal

[1] http://www.doganufukgunes.com/simdi-insaat-yerine-yazilim-ve-teknolojiye-donmeli-istihdami-teknolojide-yaratmaliyiz/

[2] https://www.youtube.com/watch?v=5gC50xQG7yo

*Bu yazı HBT'nin 50. sayısında yayınlanmıştır.

Ali Akurgal