DEO (Digital Executive Officer)

Tanol Türkoğlu
DEO (Digital Executive Officer)

Mevcut ekonomik düzen “dijital”i bünyesine CDO olarak kattı: Chief Digital Officer! Türkçesi ne mi? Dijital Dönüşüm Direktörü deniyor. Aynı anlama gelse de bu terim kişinin zihninde ne kadar “üst düzey yönetici” imajı oluşturuyor; tartışılır. “Sistemle barışık” bu CDO’dan kurumun dijital dönüşümünü gerçekleştirmesi bekleniyor. Sanki kurumun dijital ile temas halinde olmayan bir süreci kalmış gibi, öteki C’ler (CxO) “normal” işleri yaparken CDO dijital dönüşümü yapacak.

O arada sanayi devriminin dördüncü evresinin neye odaklandığını anımsayalım. Nesnelerin Interneti kavramının hamiliğine soyunan ve kendisine 4. Sanayi Devrimi şeklinde bir yanlı( ş) isim uyduran bu mekanizma mavi yakalı iş gücünü robot(umsu)larla değiştirme peşinde. Böylece kol gücü gerektiren rutin işleri robotlar yapacak.

Nedense bu dönüşüm sürecinde gölgede kalan bir husus var. 4. Sanayi Devrimi’nin getireceği bu dönüşümün giderlerde ciddi bir maddi tasarruf sağlayacağı söyleniyor. Olabilir. Peki robotların işçilerin değil de üst düzey yöneticilerin yerine geçmesi nasıl bir avantaj sağlardı? Hangisi şirkete daha çok tasarruf yaptırırdı?


Aslında bu kıyaslamada karşı çıkılacak bir nokta var olduğu söylenebilir: Robotlar önceden tanımlanmış standard, rutin işleri kolayca yapabilir ancak karmaşık, kaotik durumlarda stratejik kararlar alamaz. Alın size bir dijital hurafe! Bugün ABD’de, Avrupa’da hukuktan tıbba pek çok alanda “robotların” (daha teknik ifadeyle “yapay zeka”nın) verdiği kararlar, insan muadillerinin (avukatlar, doktorlar) kararlarından daha isabetli çıkıyor.

Resim kamudaki bürokrat hakimiyetinin özel sektördeki izdüşümü olarak da değerlendirilebilir. Şirketler globalleştikçe üst düzey bir yöneticiyi göreve getirmek de onu görevden almak da pahalıya patlayan birer operasyon halini alıyor. Öte yandan robotların işsiz bırakacağı insan sayısı (tüm dünyada) mavi yakalı grupta milyonlar düzeyinde olacakken, üst düzey yöneticiler düzeyinde yüzbini geçmeyecektir. Nicel düzeydeki bu farklılık, oluşturacağı olası sosyo-ekonomik tepkiler açısından da değerlendirilmelidir. İki yakasını bir araya ancak getiren milyonların tepkisi ile teknesinin boyunu yirmiden otuza çıkaramayacak olan binlerin tepkisi.

Şu halde gidişat neden inatla mavi yakalıları ıskartaya çıkarmak yönünde? İki temel sebebi olabilir. Birincisi bu hamlenin de mimarları beyaz yakalı o üst düzey yöneticiler (veya onların güdümündeki patronlar). İkincisi onca robot(umsu) imalatı ciddi paralar kazandıracak yepyeni bir sektör oluşturacak. Milyonlarca robot(umsu) üretmek varken bir kaç “yazılım” üretmek (robot olması bile gerekmiyor!) ne kadar karlı olabilir ki?

İşin ilginci dijital yerlilerin bu konuda da dramatik bir hamle yapma olasılığı var. Yukarıdaki tablo sanayi toplumuna 20. Yüzyılın ikinci yarısında yön vermiş (dijital göçmen) kuşakların bakış açısı. Onlar Chief Digital Officer (CDO) adıyla yeni “havalı” roller icat ederken, belki de bir dijital yerli, kendi kuracağı şirketin en stratejik kararlarını vermede hiç de zorlanmayacak bir robot/yapay zeka üretecek ve ona Digital Executive Officer (DEO) diyecek!

Tanol Türkoğlu / [email protected]


Bu yazı HBT'nin 88. sayısında yayınlanmıştır.

Tanol Türkoglu