Sarımsak

Mustafa Çetiner
Sarımsak

Sarımsak insanlık tarihi boyunca tıp alanında tedavi edici özellikleri nedeniyle kullanılagelmiş, soğanlı bitkilerden biridir. Orta Asya kökenli olan sarımsak, Mısırda, Çin’de ve izleyen süreçte Avrupa’da şifalı bir bitki olarak yıllardır kullanılmıştır. Sarımsağı Çin’den Avrupa’ya taşıyan İspanyol, Portekiz ve Fransız tüccarlardır.

Sarımsak ile ilgili bilinen iddia onun kan basıncını düşürmesidir.

İtiraf etmek gerekirse ben bu iddiaya bugüne dek hep gülüp geçtim. İç Hastalıkları Uzmanı olarak çalışırken “sarımsak yiyebilir miyim?” diye soran yüksek tansiyon hastalarına “birlikte yaşadıklarınıza sorun” diye yanıt verirdim. O kokuya dayanması gerekecek olan onlar.


Ancak son yıllarda sarımsağın gerçekten de kan basıncının düşürülmesi konusunda etkili bir bitki olabileceği iddia edilmeye başladı.

İnsan, hayvan ve hücre kültürü çalışmalarında sarımsağın kan basıncının artmasından sorumlu “Anjiotensin II” isimli maddenin aktivitesini engellediği, damar duvarını genişletici etki gösterdiği zaten biliniyordu. Ancak insanlar üzerinde yapılmış yeterince ikna edici klinik çalışma yoktu.

İlk klinik çalışmalar 1980’li yılların ortalarında başladı. Bu çalışmalar beklenenin aksine sarımsağın kan basıncı üzerine herhangi bir etkisi olmadığını düşündürüyordu.

Konuyla ilgili ilk önemli meta analiz, yani bu konuda yapılmış klinik çalışma sonuçlarının toplu olarak değerlendirildiği ilk bilimsel makale 1994 yılında yayımlandı. Bu meta analiz sonuçları sarımsağın hafif kan basıncı yüksekliklerinde etkili olabileceğini ancak hipertansiyon tedavisinde yeri olmadığını gösterdi.

Sarımsağa bilimsel bakışı değiştiren ikinci meta analiz ise 2008 yılında yayımlandı. Analizin olumlu anlamdaki şaşırtıcı sonuçları sarımsak ile ilişkili ön yargıların da bir anlamda yeniden sorgulanması gereğini doğurdu (BMC Cardiovasc Disord. 2008, 16; 8:13).

Bu yeni meta analizde 1955 ile 2007 yılları arasında sarımsakla ilişkili yapılan toplam 25 bilimsel çalışma dikkate alınmış, bunların 11 tanesi değerlendirme için uygun bulunmuştu.

Analiz sonucu sarımsak tabletlerinin kontrol grubuna göre büyük tansiyon ortalama değerini 4.6 mmHg azalttığını gösteriyordu. İlginç olan yüksek tansiyonu olan hastalarda bu düşüşün neredeyse iki katına çıkmasıydı. Gerçekten de büyük tansiyon değeri 140 mmHg olan hastalarda düşüş ortalama 8.4 mmHg değerini buluyordu. Küçük tansiyonu 90 mmHg üzerinde olan hastalarda ise düşüş ortalama olarak 7.3 mmHg idi.

Aslında sarımsağın kan basıncını düşürücü etkisini hafife almamak gerekir. Nitekim günümüz yüksek tansiyon pratiğinde kullanılan ilaçlardan olan beta blokerler ile kan basıncında ortalama 5 mmHg, ACEI ismi verilen ilaç grubu ile 8 mmHg, “Anjiotensin II” blokerleri ile ise 10,3 mmHg düşüş sağlanabilmektedir.

Tabii bu bilgiler, sarımsağın bir tansiyon ilacı gibi kullanılabileceğini, bir tansiyon ilacının yerini tutabileceğini göstermiyor. Elimizdeki verilerin yetersiz olduğunu söylemek gerekir. Sarımsak sonuçta bir ilaç değil bir bitkidir, sarımsakta kan basıncını düşüren esas faktör içerdiği “allicin” isimli maddedir. Yani keramet sarımsakta değil içerdiği “allicin” isimli bileşiktedir.

Çalışmalar, günlük 600-900 mg sarımsak tozunun 3,6-5,4 mg allicin içerdiğini ve bu miktarın yukarıda sözü edilen kan basıncını düşürücü etkiyi sağladığını gösteriyor.

Meraklısı için bir bilgi daha ermek istiyorum. İki gram taze sarımsakta 5-9 mg allicin bulunuyor. Eğer bu miktarda sarımsağı yiyebilme cesaretiniz var ve çevrenizdekilerin yaydığınız kokuya tahammülleri de tam ise sarımsak tabletleri yerine doğal sarımsak da tüketebilirsiniz.

Sarımsak yemenin çevrenizdekiler üzerinde bırakacağı etkiyi bilmem ama sizin kalp ve dolaşım sisteminize yararlı etkisi olacağı kesin görünüyor.

Mustafa Çetiner


Mustafa Çetiner

Prof. Dr. Mustafa Çetiner 1964 yılında Kayseri'de doğdu. Halen Acıbadem Sağlık Grubu Maslak Hastanesi'nde İç Hastalıkları, Hematoloji Bölümü'nde görev yapmaktadır. Hekimliği ve öğretim üyeliği yanında Popüler bilim, etik, tıp ve tıp tarihi konularında kaleme aldığı güncel yazılarıyla tanınır.